GÜDÜL HABER
   
 
  Yeşilözce Sözlük

 

  1. Acab : Acaba
  2. Acaplamak : Ayıplamak, kınamak
  3. Acar : Gösterişli büyük hayvan
  4. Acı soğan kadar mefa görmemek : En ufak iyiliğini dahi görmemek
  5. Açacak : Kalemtraş
  6. Adı Batasıca : 
  7. Afat : Felaket
  8. Ağarmak : Beyazlamak, rengi solmak, şafak sökmesi
  9. Ağdırmak : Eşek, katır gibi hayvanların yükünün bir yanının ağır gelip aşağı sarkması
  10. Ağıl : Arazide küçükbaş hayvanların konulduğu barınak
  11. Ağmak : Yükselmek, yukarı doğru çıkmak, tırmanmak
  12. Ağnanmak : Debelenmek
  13. Ağnanmak : Debelenmek
  14. Ağrı : Bu tarafa doğru, yön belirtir
  15. Akbak : Bembeyaz
  16. Alabele : Karışık, birbirine girmiş, alaca renkli
  17. Alaf : Alev
  18. Alagöz dikeni : Bir diken çeşidi
  19. Annaç : Karşı
  20. Aplak : Gelişmiş çocuk
  21. Apölye : Hoparlör
  22. Aralamak : Ayırmak
  23. Aralaşmamak : Başından ayrılmamak,
  24. Ardılmak : Bir yere abanmak, yüklenmek
  25. Aruk : Çok zayıf, bakımsız
  26. Asmak : Serpmenin suda açıkta kalan kısmı
  27. Aş : Tarhana çorbası
  28. Avla : Hayvan koymak için çalıyla çevrilen yer
  29. Avu : Zehir
  30. Avur zavur : Dengesiz
  31. Avuz : İneğin doğurduktan sonraki koyu sütü
  32. Ayak Yolu : Tuvalet
  33. Ayalama : Harmanda Sap atmada kullanılan bir alet
  34. Ayrık otu : Bir tür zararlı ot
  35. Bakıldak : Çalı tohumu
  36. Bakla : Dişli köpek tasması
  37. Bakraç : Küçük helke
  38. Baltasapı : Bir entari çeşidi
  39. Bannak : Parmak
  40. Baylım : Bari
  41. Beddek : Ansızın, birdenbire
  42. Bedük : Beceriksiz
  43. Beğer : Kerpiç duvarların arasında kullanılan yatay kiriş
  44. Bek : Sıkı, sert
  45. Bellemek : Öğrenmek
  46. Benillemek : Birden irkilmek
  47. Beyinlemek : Korkmak
  48. Beylik kazması : İki ucu büyük olan kazma
  49. Bi dur : Bekle biraz
  50. Bigısım : Bir avuç
  51. Bigıdım : Çok az bir şey
  52. Bigumanuk : Azıcık
  53. Biguruk : Az
  54. Biroş olmak : Fenalaşmak, kendini iyi hissetmemek
  55. Bıçkı : Bağ budamaya yarayan dişli bıçak
  56. Bıdık : Kısa, küçük
  57. Bıdık bıdıl : Etli, butlu, dolgun
  58. Bıdırdamak : Çok konuşmak, gevezelik etmek
  59. Bıldır : Geçen yıl
  60. Bıtırak : Çoraba vb. saran bir diken türü
  61. Bostan : Kavun ve karpuza verilen ortak isim
  62. Botça olması : Çok sıcaktan hayvanın hastalanması
  63. Boyunbağı : Atkı
  64. Böğür : Vücudun her iki yanı
  65. Börtmek : İyice pişirmek
  66. Bulama : Pekmezin koyulaştırılmasıyla yapılan tatlı
  67. Bunar : Çeşme, buğar
  68. Burcu : Bir oyun
  69. Buzalacı : Doğuracak inek
  70. Buzalamak : İneğin doğurması
  71. Bünelek Tutması : Gün dönümünden önce büyükbaş hayvanların bir cins sinek nedeniyle deli gibi koşturması
  72. Bürçek : Saç
  73. Bürkülük : Yağmur yağmadan önceki bunaltıcı sıcak hava
  74. Cahilin ekmeği göğün yüzünde, okumuşun ekmeği dizinin dibinde : …
  75. Cambaz : Hayvan alım-satımı yapan kişi
  76. Can fıstığı : Antep fıstığı
  77. Canı çıkmak : Çok yorulmak
  78. Canavar : Kurt
  79. Cara : Sigara
  80. Cehrilik : Boyanın hammaddesi
  81. Cember : Başörtüsü
  82. Cereme : Bedel
  83. Cerge : Güneş ve yağmurdan korunmak için, dört direk üstüne kurulan yapı
  84. Ceyran : Elektrik
  85. Cıbıl : Derin olmayan yer
  86. Cıbra : Üzümün sıkıldıktan sonra kalan posası
  87. Cıngıl cıngıl : Çok sulu
  88. Cınımak : Oyunbozanlık yapmak
  89. Cırcır : Fermuar
  90. Cırmıklamak : Tırnaklamak
  91. Cıscıbır : Hiçbir şeyi olmayan
  92. Cızlağan : Isırganotu
  93. Cızlavut : Lastik Ayakkabı
  94. Cibil : Göz çapağı
  95. Cingil : Üzüm salkımının küçük parçası
  96. Cireet : İltihap
  97. Cinine gitmek : Hoşlaşmamak, gıcığına gitmek
  98. Cin parmağı : Serçe parmağı
  99. Civindirik : Ağaçların yeni çıkmış taze uç kısımları
  100. Çakılı : Ağzına kadar dolu, çok
  101. Çamkalamak : Suyla çalkalayarak yıkama
  102. Çardak : Önü açık büyük salon
  103. Çarlanmak : Örtünmek
  104. Çavak : Bir balık çeşidi
  105. Çay sıra gidip, yol sıra gelmek : Alması gerekeni almadan veya yapması gerekeni yapmadan gelen kişi için söylenir
  106. Çeğil : Ufak taşlı kum
  107. Çekel : Çamur kazımaya yarayan alet
  108. Çekelez : Sincap
  109. Çeki : Oyasız, işlemesiz baş örtüsü, yemeni
  110. Çeki havlu : Büyük namaz bezi
  111. Çepel : Karışık, zor
  112. Çepiç : Bir yaşına girmiş dişi keçi
  113. Çerçici : Dolaşarak ufak tefek tuhafiye eşyası satan kimse,
  114. Çerge : Korunmak için kurulan derme çatma çadır
  115. Çevlük : Yıkıntı, virane, çöplük
  116. Çevre : Kenarları pullu bir çeşit mendil
  117. Çığ : Söğüt dalının ince uzun parçasına dizilen bir miktar balık, (ör. bir çığ balık)
  118. Çığsımış : Rutubetlenmiş, bozulmuş
  119. Çıkı : Bohça
  120. Çımışkı : İnce uzun çubuk
  121. Çırpı : Ateş tutuşturmakta kullanılan ince odun parçaları
  122. Çıtlamık : Bir tür ufak kırmızı yemiş
  123. Çiğit : Pamuk tohumu
  124. Çiğnevür : Bir tür büyük elek
  125. Çillenmek : Küflenmek, ekmeğin küflenmesi
  126. Çingir çingir : Gece Ayışığının her tarafı aydınlatması hali
  127. Çini çini bakmak : Uyanıkça bakmak
  128. Çiten : Arazide hayvanların konduğu çalı ile çevrilen yer
  129. Çitil yakmak : Kurumuş nohutun ateşte yakılarak yenmesi
  130. Çom Çak : Kuyulardan su çekmeye yarayan ağaçtan yapılmış düzenek
  131. Çöğdürmek : Küçük tuvaletini yapmak
  132. Çöğten : Yağmur suların akması için çatı kenarlarına konulan kanal
  133. Çömlek : Toprak tencere
  134. Çömmek : Oturmak
  135. Çöne : Çobanın yardımcısı
  136. Çöte : Küçük çapa
  137. Çukundur : Şekerpancarı
  138. Çul : Kilim türü kaba eşya
  139. Çul çaput : Bez veya kumaş parçası
  140. Daklaşmak : Biriyle tartışmak, kızmak
  141. Dal : Omuz
  142. Dalkayış : Omuz askısı
  143. Daddiri : Bir tür şalvar
  144. Dayak : Hayvana yük sararken denge sağlamak için kullanılan bir tür çatal odun
  145. De bakam : Hadi söyle bakalım
  146. Debildemek : Sürekli kıpıldamak
  147. Debül Dübül : Sallanmak, oyalanmak, yapacağı basit bir işi savsaklamak, yapmamak
  148. Dek Dur : Uslu dur…
  149. Delüklü : Süzgeç
  150. Demir : Ağaç ve çalı kesmede kullanılan bir tür kesici alet
  151. Demirci Kömürcüye Binek : Bir oyun türü
  152. Denebakla : Kuru Fasulye
  153. Denelemek : Karıştırarak arama
  154. Dene tutması : Ekin yiyen hayvanın hastalanması
  155. Dernek : Eğlence
  156. Deste : Buğday ve arpanın biçildikten sonra demet haline getirilmesi
  157. Deyeza : Teyze
  158. Dıkım : Lokma
  159. Dibek : Ekinin kabuğundan ayrılması işleminin yapıldığı taştan oyulan düzenek
  160. Didelemek : Ufak parçalara ayırmak
  161. Dilya : Bir çocuk oyunu
  162. Dikelmek : Birine karşı gelmek
  163. Direcen : Ağaç kolarına yapılan destek, duvarları desteklemek için vurulan direk
  164. Dirgen : Harmanda sapları yaymaya yarar uzun çatallı alet
  165. Doğuç olması : Çok soğuktan hayvanın hastalanması
  166. Don : Pantolon vb.
  167. Domuşmak : Somurtmak, mızmızlanmak
  168. Domuşup durma : Somurtup durma
  169. Donyağ : Hayvan iç yağlarının kavrulmasıyla el edilen yağ, ekmek yağlamada çok kullanılır dı.
  170. Döbürdek : Koyuna takılan çan
  171. Döküt : Döküntü, öteberi
  172. Döküle Kalsın : İstemez ondan gelecek iyilik…
  173. Dömbek : Darbuka
  174. Döngel : Git gel
  175. Döş : Bağır, göğüs
  176. Döşek : Yatak
  177. Dutayın : Karşılık
  178. Düğlek : İri kavun
  179. Dürü : Çeyiz
  180. Düven : Harmanda ekinlerin sapı ve tanelerini ayırmak için kullanılan, önüne koşulan hayvanlarla çekilen, alt yüzünde keskin çakmak taşları dikine çakılı bulunan, kızak biçiminde araç
  181. Düzünmek :Süslenmek, üst baş almak
  182. Ebe:Çocuğun anne ve babasının annelerine hitap şekli
  183. Ebem Bulguru :iri tanelii dolu
  184. Ebesimsi :Çok acayip, tuhaf durum
  185. Eccük : Azıcık
  186. Edük :Ayakkabı
  187. Eğlemek :Durdurmak, Bekletmek
  188. Eğsiran :Tekneden hamur kazıma aleti
  189. Eke :Uyanık, çok bilmiş
  190. Ekin :Buğday
  191. Ekmek aşı :Bayat ekmeğin ıslatılıp az yağ katılarak yapılan yemek
  192. Elekçi :Elek vb. eşyalar satan göçebe
  193. Ellek :Hareketli, gözü açık
  194. Ellihelem : Herhalde
  195. Emecen : Kertenkele
  196. Emendirmek :Yormak, zahmet vermek
  197. Emenmek :Üşenmek
  198. Enerine : İnan bak
  199. Enük :Köpek yavrusu
  200. Erezlemek :Kilitlemek, örtmek, kapatmak
  201. Erinmek :Üşenmek
  202. Erişte :Ev makarnası
  203. Erkeç :İki yaşından büyük teke olmayan erkek keçi
  204. Essah :Doğru
  205. Essahtan :Sahiden
  206. Esürmek :ısrar etmek
  207. Esürük :Israrcı
  208. Eşkare :Açıkca
  209. Eşme :Kaynak su
  210. Evmek :Acele etmek, sabırsızlanmak
  211. Eyecen :Kılçıklı ot
  212. Eyren :Çayın derin ve durgun yerleri
  213. Eyrice :Bir tür ısıran sinek
  214. Eysıran : Hamur yoğrulmada kullanılan demirden yapılmış kısa alet
  215. Eysi : Yeni sönmüş ve dumanı çıkmakta olan yakılan odun parçası
  216. Eyşi : Yabani erikten yapılan bir tür pestilHayvan alım-satımı yapan kişi
  217. Fengire :Yün eğirmek için kullanılan alet
  218. Fıldırdamak :Hareketli, çok hareket eden kişi
  219. Fışkı :Ağaç ve omca diplerinden patlayan sürgünler
  220. Filke : Musluk
  221. Filçik : Ağaç kökünün uzantıları, parça parça
  222. Firek : Domates
  223. Fistan :Bir elbise türü
  224. Gabalamak : Tarlanın, bahçenin otunu ayıklamak
  225. Gabama :Kalın entari
  226. Gaba şeker : Bir tür şeker, mevlana şekeri
  227. Gadak : Ufak çivi
  228. Gahır :Dert, tasa
  229. Gakırdak : Kuyruk yağının kavrulup soğutulmuş hali
  230. Galağan dikeni :Bir diken türü
  231. Galbur :Bir tür büyük elek
  232. Galet saymak : Azarlayarak konuşma
  233. Galez : Yere dökülmüş yaprak
  234. Gambak gibi :Gösterişli iri meyva
  235. Ganiyetsiz :Gözü doymaz, hakkına razı olmayan
  236. Garagavuk : Marula benzer yenen bir tür ot
  237. Garaltın kalkmasın :
  238. Garartı :Gölge…
  239. Garavle :Lastik ayakkabı
  240. Garık :Tarlada ekilen sebze ve bostan için açılan ara kanal
  241. Gasnak : Sofrada sini altına konan çember tahta altlık
  242. Gaş :Toprak dam
  243. Gaşı Yuğmak :Yağmur yağdığı zaman alta su sızmaması için yuvakla damdaki toprağın sıkıştırılması
  244. Gavlu : Bir tür örtü
  245. Gavilleşmek : Anlaşmak, sözleşmek
  246. Gavut : Leblebi tozu
  247. Gaydeli :Nazlı, çalımlı
  248. Gaygaan :Düz pürüzsüz
  249. Gaykılmak :Yayıla yayıla oturma
  250. Gayli : Artık, bari
  251. Gaylim : Artık, bari
  252. Gayma : Para
  253. Geçgeyin : geçvakit
  254. Gelive gali : Gel artık
  255. Gelük : Açık arazide sığınmak için yapılan korunak
  256. Geluyatu :İşte geliyor
  257. Geri ordan : Çekil ordan
  258. Get yahu : Öyle olmaz gibi olumsuz anlamda kullanılır
  259. Geven : Dikenli ot
  260. Gevretmek : Isıtmak, ateşte hafif kızartmak
  261. Geycek : Çamaşır
  262. Gıdıl gıdıl : Ufak ufak
  263. Gıldırdamak : Hareketli bir şekilde bir işe koşturmak
  264. Gımıl gımıl : Yavaş yavaş
  265. Gındıra :Çay kenarlarında küme küme yetişen bir ot
  266. Gıraç : Verimsiz
  267. Gırçmak : Koparmak, bölmek
  268. Gırıd :Dikil
  269. Gırıdak :Kendini beğenmiş
  270. Gırıdmak : Ayakta durmak, dikilmek
  271. Gırnap :Sicim
  272. Gısım : Bir avuç içi kadar
  273. Gıyır gıyır : Ufak ufak
  274. Gıyın gıyın :Sezdirmeden yaklaşmaya çalışma
  275. Gıymık : Ele battıktan sonra bu ismi alan ufak ağaç parçacıkları
  276. Gidişmek :Kaşınmak
  277. Gire :Pazar
  278. Gireertesi :Pazartesi
  279. Go : Bırak,koy
  280. Gobça : Çuvalın tüylü yeri
  281. Gocacuk : Eşeğin semerinde urgan bağlamak için bulunan demir
  282. Gocadon : Şalvar
  283. Gocuk : Kışlık giyecek, kaban
  284. Goğu : Dedikodu, çekiştirme
  285. Goğu : Dedikodu, çekiştirme
  286. Govu : Dedikodu, çekiştirme
  287. Golan : Semeri eşeğe bağlamakta kullanılan kuşak
  288. Gov satmak :Laf taşımak, dedikodu yapmak
  289. Goğu : Dedikodu, çekiştirme
  290. Govu : Dedikodu, çekiştirme
  291. Govuk :Oyuk durumunda bulunan yer, küçük in
  292. Goyurtmaç : Torba yoğurdundan yapılmış ayran
  293. Göce :Bulgurluk buğday
  294. Göde Balık :Küçük kurbağa
  295. Göden :Kurbağa
  296. Göğlez : Kedi, köpek yavruları
  297. Gök :Yeşil
  298. Gölebet :Su birikintisi
  299. Gömbe : Küle gömülerek yapılan bir tür çörek
  300. Gömgök : Yeşil daha olmamış meyve vb.
  301. Gön : Deri
  302. Gövermek :Nefesi kesilmek, morarmak
  303. Göynek :Atlet
  304. Gubardı :Diklendi
  305. Gubat : Hantal
  306. Gukguma : Baykuş
  307. Gumguma : Bidon
  308. Gunnamak : Kedi, köpeğin yavrulaması
  309. Gurcalama : Karıştırma
  310. Gursaksuz : İleri seviyede düşüncesiz, anlayışsız,
  311. Güdül günü : Pazartesi
  312. Güğüm :Yandan kulplu, boynu uzun, bakırdan su kabı
  313. Gülü : Hindi
  314. Günücü : Kıskançlık yapan
  315. Günüleme : Aşırı kıskanma
  316. Güvermek : Yeşillenmek
  317. Güvey :Damat
  318. Güvey çiçeği :Kekik gibi kokan bir tür yabani çiçek
  319. Güye : Damat
  320. Güz :Sonbahar
  321. Habire :Durmadan, sürekli
  322. Haçca :Hatice
  323. Hakkattan :Gerçekten
  324. Halgun : Çeşmenin önünde hayvanların su içmesi için yapılmış büyük yalak
  325. Halka :Küle gömülerek yapılan simit
  326. Hambar:Buğday depolanan yer
  327. Har :Tırtıla benzeyen bir böcek türü
  328. Haral : Saman taşımakta kullanılan büyük çuval
  329. Hatıl :Biçilmiş ağaç, kiriş
  330. Havdan :Geniş kuyu
  331. Hedime :Fadime
  332. Helç oldu :Boşa gitti
  333. Helke : Bir tür bakraç
  334. Helük :Ufak taş, çakıl
  335. Hereni :Yoğurt, ayran konulan ufak kazan
  336. Herketme :Toprağı dinlendirmek, nadas
  337. Heste : Pay
  338. Hevek : Bir ipe geçirilmiş veya birbirine bağlanmış yaş yemiş veya sebze bağı
  339. Hısım :Akraba
  340. Hodul :Kaba saba
  341. Hotuz :Büyük düğüm
  342. Höldürdek :Kaba davranışlı
  343. Höşmerim :Bir çeşit un tatlısı
  344. Höykürmek :Yüksek sesli ağlamak
  345. Hulasa : Umursamaz
  346. Humayın :Kalın, beyaz amerikan bezi
  347. Husa :Kaygı
  348. Husa çekmek :Kaygılanmak
  349. Ibrık :Küçük güğüm
  350. Iccak : Sıcak
  351. Iğıl Iğıl :Ağır ağır
  352. Irıbını Bilmek :Ehil olmak, anlamak
  353. Islak Semer :Yapılması zor ve zahmetli iş
  354. Iska :Tohumluk soğan
  355. Ismarıç :Sipariş
  356. Izgar :Cimri
  357. İğnelik :Bir ot türü
  358. İlenç :Beddua
  359. İlkin :İlk önce, öncelikle
  360. İlkmek :Biriktirmek
  361. imik : Boğaz
  362. İnbal değneği : Karasabanla tarla sürerken hayvanları uyarmak için kullanılan değnek
  363. İnbaşı göveriyor :Akşam oluyor…
  364. İskemle :Sandalye
  365. İye :Balta, bıçak bileme aleti
  366. Kabala : Hepsine birden, toptan…
  367. Kalan : Artık
  368. Karsanbalık : Karambol, karışıklık
  369. Kasna : Kefale benzeyen bir balık çeşidi
  370. Kavurga : Ateşte, sobada kızartılmış tahıl
  371. Kayfe : Kahve, kıraahathane
  372. Kayış : Kemer
  373. Kelebek :Yayın balığının ufağı
  374. Kelem :Lahana
  375. Kemre : Bir tezek türü
  376. Ken : Suyun içindeki kayalık zemin
  377. Kepermiş:Elma ve ayvanın yenecek kıvama gelmiş hali
  378. Kepildemek : Gözde oluşan tik
  379. Kerç etmek :Kırılmak, darılmak
  380. Kese : Kestirme, kısa yol
  381. Keseğen :Bir tür zararlı kurt
  382. Kesek : Topak topak olan toprak
  383. Keş :Torba yoğurdunun kurutulmuş hali
  384. Keşür : Havuç
  385. Keygür : Büyük kepçe, süzgeç
  386. Kırklık : Koyun, keçi kırkmak için kullanılan makas
  387. Kırkmak : Tıraş etmek
  388. Kıstırma :İki büsküvi arasına konulan lokumdan oluşan tatlı
  389. Kıyman :Bir tür çemen
  390. Kil :Eskiden çamaşır yıkamada kullanılan bir tür toprak
  391. Kimine kavun yedirir, kimine kelek, kimine de acı soğanı göstermeyen felek :
  392. Kişelemek :Uzaklaştırmak, kovalamak
  393. Kömen :Bir çocuk oyunu
  394. Kömüş :Manda
  395. Köpen :Eski yatak,döşek
  396. Körduman :Sis, pus
  397. Körlek :Eski, parlak olmayan
  398. Kösmek :Yıkmak
  399. Kösülmek : Uzanarak rahatça yatmak
  400. Kötülemek : Hastalıktan zayıflamak
  401. Kötek : Dayak
  402. Kurt başı yuvarlanıyor :Akşam oluyor…
  403. Kuyruğuölüsü :Akrep
  404. Kuzu kulağı :Madımak
  405. Kuzu göbeği : Yenilebilen bir mantar çeşidi
  406. Külçe : Ekmek yaparken artan hamurdan yapılan küçük ekmek
  407. Külük : Küçük balyoz
  408. Küllük : Çöplük
  409. Kürtün : Kar yığını
  410. Kürüşke :Sel sularının çekilmesi sonunda kalan küçük dal parçacıkları
  411. Küskü : Demirden yapılmış kaldıraç
  412. Küt : Kötürüm
  413. Mahana :Bahane
  414. Mahrama :Havlu
  415. Maka Kaya :Bir çocuk oyunu
  416. Mancar :Ufak pazıya benzer, yenilebilen bir tür ıtırlı ot
  417. Mantı :Yaprak sarması
  418. Maşalama :Yarılan çıraların bir teneke içinde yakılması
  419. Maşrapa : Su içmek için kullanılan tas
  420. Mayıs :Büyükbaş hayvanların dışkısı
  421. Mayışmak :Tembellik, sıcak veya yemekten dolayı olduğu yerden kımıldayamamak
  422. Melemşe :Menekşe
  423. Merşün : Deri
  424. Met deymek :Bir tür oyun
  425. Meydaniye :Bir tür kumaş
  426. Mıkır : Kısa boylu
  427. Mısmıl :Doğru, düzgün
  428. Minap : Bir tür yemiş, hünnap
  429. Mini : Leblebi üzüm karışımı
  430. Mintan :Gömlek
  431. Mosguf :Rus
  432. Motor :Traktör
  433. Mucur : Ölçü birimi, şiniğin küçüğü
  434. Muhanet :Hayırsız, vefasız
  435. Mumbar : Sucuk
  436. Muzula : Felç, inme
  437. Namazla :Seccade
  438. Needen :Ne yapıyorsun, ne iş görüyorsun
  439. Neder :Ne söylüyor
  440. Nene :Amca , dayı hanımı ve akraba olmayan diğer tüm yaşlı kadınlara yapılan bir hitap şekli
  441. Nöbet :Hayvanları sırayla gütme zamanı
  442. Nöbet vakti : Sabah tan ağarma vakti
  443. Oçek : Hoşt
  444. Okkalık : Küçük helke
  445. Oklağaç : Oklava
  446. Okuyuntu : Köylerin birbirine davet çıkarması
  447. Omca : Küçük asma
  448. Öbek : Küçük yığın
  449. Öcüt :Borç
  450. Ölçermek :Toparlamak, ateş yanan odunları yaklaştırmak…
  451. Örük : Hayvanların bağlandığı kazık
  452. Örüklemek : Hayvanın yayılması için bir yere bağlanması
  453. Örüme kalkmak : Gece yarısından sonra küçükbaş hayvanları otlama işi
  454. Örüsger :Rüzgar
  455. Ötürek :İshal
  456. Özemek :Yoğurdu suyla kıvamlı hale getirme…
  457. Özenç :İstek, arzu, imrenme
  458. Paldun : Semeri eşeğe bağlamak için kullanılan kuşak
  459. Pamukluk :Bir tür çabuk tutuşan odun
  460. Pangire Olmak :Zengin olmak
  461. Papaz : Erkek hindi
  462. Pasdilli : Pasaklı
  463. Patlanguç : Bir agaç türü
  464. Pazı yapma : Hamuru ufak ufak yuvarlak hale getirme
  465. Pelte :Undan yapılan kıvamlı bir tatlı
  466. Peşkir : Yağlık
  467. Pırtı : Eşya
  468. Pısmak : Sinmek, saklanmak
  469. Pıstı :Sindi, saklandı
  470. Pisleeç :Ekmek pişirmede kullanılan bir araç
  471. Potuk : Ayı yavrusu
  472. Rahmet : Yağmur
  473. Ramuk : Römork
  474. Sacayağı : Üzerine sac, tencere, tava vb. konan ateş üstüne oturtulan üç ayaklı demir alet
  475. Sadılamak : Bir şeyi sürekli tekrarlamak
  476. Sağma : Gökkuşağı
  477. Sahan : Kalaylı bakır kap
  478. Salımına : boşu boşuna, rasgele
  479. Sap : Ekin, arpa gibi tahılların biçilip toplanmış hali
  480. Sapalaç :İşe yaramaz, boş boş
  481. Sapa Yol : Uzak, ıssız, ters, zor olan yol
  482. Saplı :Bir mutfak aleti, çok büyük cezve
  483. Sargın :Tutkun, yakın
  484. Sarıyağ :Tereyağ
  485. Saya : Ağılın çit veya çalı ile çevrilmiş açık alanı
  486. Sayıdan : Sahiden, gerçekten
  487. Sek Sek :Değnekle oynanan bir çocuk oyunu
  488. Sekü : Evde, uzun tahtalardan yapılmış oturma yeri
  489. Sergen : Uzun tahtadan yapılmış raf
  490. Seybe : Genç kız
  491. Seyirtmek : Koşmak
  492. Seyis : Erkek keçi
  493. Sıkra :Cimri
  494. Sındı :Makas
  495. Sırnaşmak :Sataşmak
  496. Sinirsek :Çiğsimiş, nemlenmiş
  497. Sirkeğen :Bir tür yenebilen ot
  498. Sis :Bir balık çeşidi
  499. Siyah :Bir balık çeşidi
  500. Soğukkuyu :Lastik Ayakkabı
  501. Soğuklağan :Semiz otu
  502. Sorak :Bebeklere, tülbent içine tatlı konularak yapılan emzik
  503. Sormak :Emmek
  504. Sorudak :Asık suratlı
  505. Su dökmek :Tuvalete gitmek
  506. Sulum :Bir balık çeşidi
  507. Suma :Yüz, surat
  508. Sübere : Makarna, erişte
  509. Sümükleğen Böceği :Salyangoz
  510. Sündük :Her gördüğünü isteyen
  511. Sündürmek :Çekiştirerek uzatmak
  512. Sürgüç :Bulaşık bezi
  513. Süzek : Süzgeç
  514. Şaplat : Çabuk yap
  515. Şakırdaklı : Yemek yerken üstüne başına döken kişi
  516. Şakşak şeker :Bir tür şeker
  517. Şaplama : Tokat, şamar
  518. Şaplat : Çabuk yap
  519. Şavgu : Yansıma
  520. Şerük : Semere bağlanan urgan
  521. Şeer : Şehir
  522. Şılgınyağ :Sıvı yağ
  523. Şıra : Üzüm suyu
  524. Şibit : Yufkadan yapılan bir tatlı
  525. Şimcik :Şimdi
  526. Şinci :Hemen şimdi
  527. Şindik :Şimdi
  528. Şinik :Tahıl ölçmede kullanılan bir ölçü aleti, yaklaşık 8 kilo ölçer.
  529. Şişek : Kuzulamamış koyun
  530. Tekgıra :Tek fişeklik tüfek
  531. Tekne :Hamur yoğrulan tahta kab
  532. Teleyzon :Televizyon
  533. Temek : Tavukların eve girmeleri için yapılan delik
  534. Temelli :Tamamen
  535. Temşit :Sahur
  536. Tel dolap : Eskiden buzdolabında saklanması gereken gıdaların konduğu dolap
  537. Teleme : Küçük dal
  538. Tellik : Bir çeşit takke
  539. Tevellüt :Doğum yılı
  540. Tezek :Saman ve mayıs karışımından oluşan bir yakacak
  541. Tezgire :Sepet
  542. Tınaz : Harmanda hasatın yığılması
  543. Tırışmak : Gücenmek, kırılmak
  544. Tokaç : Çamaşırı döverek yıkamada kulanılan sopa
  545. Tokya :Terlik
  546. Tolarmak : Zayıf olan birinin birden gürbüzleşmesi, kilo alması
  547. Tombalak : Yuvarlak
  548. Tomuşmak : Küsmek
  549. Tomra : Kir
  550. Torba Yoğurdu :Süzme yoğurt
  551. Torç : Taştan örülmüş set
  552. Tosba : Kablumbağa
  553. Tufran : Yağ ve ayran yapmak için kulanılan topraktan yapılmış küp, turhan
  554. Tuluk : Ağız içi, yanağın iç kısmı
  555. Turkumak :Yumuşamak, ezilmek
  556. Tünek : Üstünde tavukların uyuduğu yer
  557. Tünemek : Kümes hayvanlarının kümeste bir sırık üzerinde uyuması
  558. Ummak : Canı istemek, öyle olmasını ümit etmek…
  559. Urba : Elbise
  560. Uruş Kuşağı :Gümüşten yapılmış gösterişli bir kemer
  561. Usul : Yavaş
  562. Uyku Semesi : Uyku sersemliği
  563. Uz : Dikkatli, maharetli
  564. Üçgül : Bir tür yabani ot
  565. Üleşmek : Paylaşmak
  566. Ümük : Boğaz
  567. Ünlemek : Seslenmek
  568. Ürmek : Köğeğin insana doğru kızgınca havlaması
  569. Yal :Sulu köpek yiyeceği
  570. Yalabdak :Aniden
  571. Yanarca :Bir entari çeşidi
  572. Yannamak :Ağaç kabuğunu baltayla sıyırmak
  573. Yanşamak :Çok konuşmak
  574. Yantiri :Eğri büğrü
  575. Yapağı :Koyun yünü
  576. Yarım :Bir ölçü birimi, iki şinik ölçüsü
  577. Yarışmak :Koşmak
  578. Yaslaaç :Hamura şekil vermede kullanılan tahta araç
  579. Yavan yaşık :Allah ne verdiyse, O an elde ne varsa…
  580. Yence :Hafif
  581. Yencecük :Hafifce, Nasıl davranılması gerektiğini bilmemek, Oturup kalkmasını bilmemek…
  582. Yesellemek :Günülemek
  583. Yeşilustam : Bir tür kertenkele
  584. Yetirmek : Denk getirmek, yetiştirmek
  585. Yetmek : Arkasından yetişmek
  586. Yoka :İnce, zayıf
  587. Yolak : Patika yol
  588. Yonan : Yunan
  589. Yonga : Odun parçacıkları
  590. Yuğmak :Yıkamak
  591. Yumuç :Saklambaç
  592. Yuva ağacı : Ev yapımında kullanılan büyük uzun ağaç, yuvarlak
  593. Yuvak : Bir çeşit taştan silindir şeklinde yapılan ve ağaç tutacakla dam üzerinde dolaştırılan bir alet.
  594. Zaar :Galiba, sanırsam, herhalde
  595. Zahra :Hayvan yemliği
  596. Zere : Bir sebebi anlatmak için kullanılan söz,
  597. Zerem : Zaten
  598. Zıngıldak kütük :Tekin olmayan
  599. Zıngıldamak :Sallanmak, dengesiz durmak
  600. Zırzımuk :Sel
  601. Zini :Üzerinde yemek yenen büyük tepsi
  602. Ziravut : İrice
Yeşilöz Beldesi
 
Facebook beğen
 
Lütfen Sitemizin Ziyaretçi Defterine Not Bırakmayı Unutmayınız!!!..
 
!!! Site ile ilgili istek ve şikayetleriniz için lütfen iletişim bölümünden bize ulaşınız!!!
 
YEŞİLÖZ(HAVA DURUMU) ANKARA																	</td>
																</tr>
															<tr>
																<td class=
 
Bugün 1 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!
© Bu sitenin her hakkı saklıdır. Sahibinden izin alınmadan alıntı yapılamaz.
Daha Büyük Görüntüle Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol